12 Eylül 2010 Pazar

BALIKÇI HASAN - DALYANKÖY - İZMİR

 Her kim , her nereye gidecek olursa olsun , hiçbir şey bilmiyorsa açar Google'ı , gideceği yeri yazar ve karşısına çıkan ilk sayfaya bakınır. İnternet hakkında minimum bilgisi olanların bile yaptığı şey budur. Biraz daha bilgi sahibiyseniz , özel ilgi alanlarınız varsa , buna yönelik aramalar da yapabilirsiniz. Hatta takip ettiğiniz site ve bloglardan gideceğiniz yer ve diğer ayrıntılar hakkında istediğiniz bilgiye ulaşabilirsiniz.
Ben de Çeşme'ye gitmeden önce aynı şeyi yaptım , ince ince çalıştım , gideceğim yerleri önceden belirledim. Bilen arkadaşlarımdan tavsiyeler aldım , o tarafa gitmiş bloggerların yazılarını okudum. Bu esnada birtakım isimler doğal olarak sık sık karşıma çıktı. Bunlardan bir tanesi de Balıkçı Hasan. Yazılarımı uzun zamandır okuyanlar bilirler , "en iyi 10" listelerini pek sevmesem ve itibar etmesem bile Çeşme  , balık vs. hakkında 2-3 tane en iyi 10 listesinde Balıkçı Hasan'ı görünce gidilecekler listesine yazdım.
Bayram tatili için tekrar Çeşme'deyiz. Bir akşam yemeği için Balıkçı Hasan'a gittik. İlk izlenimler önemlidir derler ya , ilk izlenimim şu oldu : Balıkçı Hasan sahilde bir lokanta. Ön tarafı deniz. Arabanızı arkadaki cadde tarafına park etmeniz gerekiyor. Ben park yeri için durmuş , etrafa bakınırken 20 metre ötede otopark tabelasının önünde biri parka girmem konusunda ısrarla bana işaret ediyordu. Ben parka girmeden arabamı lokantanın hemen önündeki boşluğa bıraktım ve içeri doğru hareketlendiğim sırada koşarak bana yetişti ve "abi park ücretini şimdi mi , çıkışta mı ödeyeceksin" şeklinde ödememe ihtimalini kendince sıfırlayan bir soru sordu. Sanırım kendisi otoparkın olduğu kadar kaldırımların da efendisiydi. Ben de "bakarız" anlamına gelecek belli belirsiz bir kafa hareketiyle amiyane tabirle "adamı salladım". Yerimize oturmamızdan 5 dakika sonra aynı otoparkçı bu defa arka masamıza geldi ve "abi biz az sonra gideceğiz , otopark ücretini alsam , 10 TL" diye söze girdi. Saate baktım , daha akşamın 8'i. Bayramda akşam 8'de gitmek ne ola ki? Ona şaşırmakla , Dalyan'ın kenarında bir otoparka 10 TL istenmesine şaşırmak arasında biraz bocaladım. Haliyle arka masadaki beyefendi 10 TL ücrete itiraz etti , burası İstanbul mu falan. Derken otoparkçı 5 TL'ye indi. O da ödemedi , gitti arabayı otoparktan çıkardı , sokağa park etti ve geri geldi. Ama içine kurt düştü , arabaya zarar verirler mi endişesiyle 2-3 kere gidip arabasını kontrol etti. Tüm bunları yakından gören ben içimden düşünüyordum : bir işletme kendi yerinde müşterilerinin göz göre göre kazıklanmasına ve böyle muamele edilmesine nasıl müsade eder? Bu nasıl bir işletme anlayışıdır? Meğer bizim de başımıza gelecek varmış!!!
Diğer konu tabelada aklıma takıldı. Burası Balıkçı Hasan ancak tabela Balıkçı Hasan Ali????
Gelelim yemeklere. Siparişimizi verdik , buranın en meşhur tabağı sütte levrek. O yenecek , şart(mış)!!
Önce Köpoğlu istedik. Kızartmasını ve domates sosunu beğenmedik.
 Deniz kıyısında bir dolu seyyar tezgahta satılan midye dolmalar çok küçük. Biraz daha dişe dokunur midye dolma için mutlaka lokantalarda yemeniz lazım. Bu midyeler biraz daha büyük , lezzeti vasat.
 Köz patlıcan yanlışlıkla istediğimiz bir mezeydi. Masaya gelmişken geri göndermeyelim dedik. Bildiğiniz , katkısız köz patlıcan işte. Sade halde fazla renksiz. Zeytinyağı , tuz ve karabiber ilavesiyle lezzetini biraz toparlayabildik.
 Salata oldukça iyiydi. İçinde taze nane ve reyhan yaprakları zenginlik katmış. Ortalamanın üstüne çıkarmıştı.
 Kalamar tava vasattı. Lezzet olarak çok kendini belli edemedi. Sosu ise kötüydü.
 Midye dolma mı yesek , yanında midye tava alsak mı diye sesli düşünürken garsonumuz bu tabağı ikram olarak getirdi. Hoş bir jestti ancak görüntüden de anlayacağınız gibi midye tava berbattı. 1'er tane yedik , gerisini bıraktık. Aynı başarısız sos burada da karşımıza çıktı.

Geldik gecenin finaline. Sütte levrekten çok ümitliyiz , buraya gelen herkesin övgüyle bahsettiği meşhur balık. Tabak oldukça yayvan ancak balık ve üstündeki sos tabana ince bir katman halinde yayılmış. Sütte balığı ben tarif edecek olsam balıklı beşamel sos derdim. Altta mikroskobik balık parçaları , üstüne "esirgenmeden" konmuş beşamel sos , en üstte erimiş kaşar peyniri. Buraya gelip bu balığı yemiş ve özene bezene anlatmış herkese buradan selamlarımı yolluyorum!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Mezelerin vasat olmasını kabul edebilirim ancak sütte levrek hayal kırıklığı oldu. Çay ikramı ile yeme içmeyi noktaladık. Hesabı istedik. Sürprizz!!! Yukarıda görülenlere ilave 1 duble rakı , hesap 125 TL. Otopark parası dahil mi acaba diye detayına baktım , değilmiş :)
1 porsiyon beşamel sosa 40 TL yazmak vicdansızlıktır. O tabaktaki balık miktarı 100 gram bile değildi. 1 duble rakı 15 TL , kalamar 18 TL , kuver 6 TL , garsoniyeyi de %10 kafadan yazmışlar.
Şu kadarını söyleyeyim. Böyle eğer işletmelere denk gelirseniz itiraz ediniz. Nitekim biz yanyana 3 masa hesaba itiraz ettik. En uçtaki beyefendi hesabı düşürmek için nakit ödeme önerdi!!!
Yaptığım araştırmalarda Balıkçı Hasan'ın İstanbul'da şube açarak taşındığını , burayı kendisinin işletmediğini öğrendim. Bir işletme başı boş kalınca bu hale gelmesi doğal tabi. Tabela olayını da şimdi anladık sanırım!!!
Ben kendi adıma dersimi aldım , keyifli bir yemek için Balıkçı Hasan'dan uzak durun derim.

Balıkçı Hasan
Dalyan Mahallesi
Liman Caddesi No:2
Dalyanköy  Çeşme  İzmir
Telefon : 232 - 724 02 02
http://www.google.com.tr/search?hl=tr&source=hp&q=bal%C4%B1k%C3%A7%C4%B1+hasan&aq=f&aqi=g9g-s1&aql=&oq=&gs_rfai=

18 yorum:

Seçkin Deniz dedi ki...

Balıklara dışardan muameleye son verilmeli. yanında garnitür yeterli sulu yemek gibi olunca tüm özelliğini yitiriyor. buğulama hariç:)

Anneanne usulü notebook testi

Adsız dedi ki...

valla fotoğraflar bile anlatıyor yemeklerin lezzetsizliğini.
hesap da içki olmamasına karşın oldukça masif olmuş...
geçmiş olsun, sizi Amasra'da Mustafa Amca (Canlı Balık) paklar bu balık hezimetinin üstüne...

Oburcan dedi ki...

Seçkin ,
aynen katılıyorum.Balığa fazla ilişmemek lazım.Zaten deniz balığıysa lezzeti fazlasıyla yeter.

Adsız okuyucum ,
"masif hesap" yorumuna bayıldım.Müsadenle ileride kullanmak isterim.

Sevgiler

E dedi ki...

hayret,senin gibi biri yaş tahtaya basmazdı ama:)

Oburcan dedi ki...

Haklısın E ama bu sefer başkaları yanılttı beni!

Kaan dedi ki...

izmir'de otopark standarda binmiş galiba. Ben de bir kez yanlışlıkla kordon balık pişiricisinde ödemek zorunda kaldım. Her ne kadar balığı kalamarı muhteşem olsa da otopark ve kötü servis beni bitirdi.

Oburcan dedi ki...

Kaan sen en azından iyi birşeyler yemişsin. Ya üstüne bizim gibi beşamel sos ve kötü midye yeseydin? :)

Kaan dedi ki...

Aslına bakarsan yedim yemesine de, 1 çupra bir kalamara 42 Lira ödedim. Rakı bile yok hesap et... Ayrıca yemek bitince "kalk git la" diye gözümün içine bakan garsonu saymıyorum. Karşıyaka şubeleri iyi ama Kordon'daki yerlerini ciddi elden geçirmeleri lazım. Belki de kendi stratejileri, "yiyen gitsin yenisi gelsin mantığı" Ayrıca adisyona 6 Lira otopark yazarak da tarihe geçtiler.

Oburcan dedi ki...

O zaman hesabi gorunce " buna otopark dahil mi acaba" diye dusunmekte hakliymisim!!! :)

Kaan dedi ki...

Bir daha izmire gidersen kesinlikle Kule Restoranı öneriyorum. Güzelbahçe'de deniz kıyısında süper bir yer. Hiç buzdolabı görmemiş kalamarları çok lezzetli. Ya da istersen 500 metre uzaktaki balık halinden kendin al, götür balıkları orada pişiriyorlar. Fiyat performans servis kalitesi gerçekten süper.

Oburcan dedi ki...

Aklima olacak. Tesekkuler

balikci hasan dedi ki...

sevgili oburcan ..
nette gezerken tesadüfen bu yorumlarını gördüm ... dogrusu cok hoşuma gitti .. bahsetmiş oldugun işletmeye balıkcı hasan adını ben ve arkadaşlarım uzun emekler harcayarak kazandırdık .. fakat balıkcı hasan a adını veren hasan kandemir ist işletmesi devreye girince.. ben ve ekip arkadaşlarım işletmeyi degiştirerek izmir e kazandırdık .. sene 2003 ve 2009 senesine kadar işlettik çeşme dalyanköyü .. daha sonra kordon da balıkcı hasan ı devreye soktuk .. www.balikcihasan.com.tr
bu sırada ist ki dükkanı kapatan hasan kandemir çeşmeye döndü ve kısa süre icerisinde işletmeyi dewretti
işletmeyi alan arkadaşlar balıkcı hasan ismini degiştirmekde ısrarcı oldular
kanuni haklarımızı aramamız sonucu şimdilik isimlerini balıkcıı hasan ALİ olarak tutup insanları kandırmaya devam ediyorlar ve bizimde hukuk mücadelemiz sürüyor..
göstermiş oldugunuz hassasiyete teşşekkür ederim ..

Oburcan dedi ki...

Sevgili Balıkçı Hasan,
bilgilendirme için teşekkürler,çok faydalı oldu. Yasal mücadelenizde başarılar dilerim. Sonucu hakkında bilgi verirseniz sevinirim,bu sayfalardan duyurmaktan mutlu olurum.
Sevgiler,başarılar
Oburcan

bülent bölük dedi ki...

sevgili oburcan, yazınız bizi derinden üzdü. böyle bir yazıyı hangi duygu ve düşünce içinde yazdınız anlamaya çalışıyorum. balıkçı hasanın yorumu hakkında da bilmediğiniz şeyler var. ama her ne olursa olsun, bu şekilde bir yazı yazmanız ve sayfanızda yayınlamanız size ve ekibinize yakışmıyor. bu işletmeyi işleten insanları ve burada çalışan insanları tanımıyorsunuz. eğer tanımak isterseniz sizi çeşmeye beklerim. insanların ekmekleriyle ve umutlarıyla oynarken, lütfen biraz daha duyarlı olun.

Oburcan dedi ki...

Bülent Bey,

kimsenin ekmeğiyle ve umuduyla oynamak gibi bir niyetimiz olamaz.Yazdıklarım hakkında gerçek olmayacak noktalar var mı? 40 TL balık? otoparkçının lokantanın ortasında hesap istemesi?tabelada Balıkçı Hasan Ali yazması? Diğer itirazlar gözlerimin önünde oldu.
Dava konusunu bilmiyorum. Balıkçı Hasan'a yazdığımın aynısını size de yazabilirim. Dava sonucunu burada yayınlarım.

Alev dedi ki...

Burası kişisel ve hobisel bir blog. "Blog" ne demek onu gözden kaçırmamak lazım. Blog günlük gibi bir şeydir. Günlük gizlidir, kişiye özeldir. Her isteyene gösterilmez. Blogger olan kişi veya kişiler ne isterse yazabilir. Gelen yorumları istediği gibi yayınlayabilir veya yayınlamaz. Onu yazma, bunu yaz, şunu yapmamalısınız gibi yorumları saygısız buluyorum. Fikrini yazabilirsin, yorum yapabilirsin ama onu yapma, bunu nasıl yaparsın, şunu yap denildiği zaman olmuyor. Benim anlayışıma göre bütün bloglar için geçerlidir bu.

bülent bölük dedi ki...

evet var. seninle tanışmak isterim. sizinle laf yarıştırmak ya da siz haksızsınız ben haklıyım tartışmasına girmek istemiyorum. anlamak ve dinlemek isterseniz sevinirim, hepsi bu...

Oburcan dedi ki...

Bülent Bey ,
burası tartışma platformu değil.Gelecek Çeşme tatilimde konuşabiliriz.

ShareThis

Related Posts with Thumbnails